Unidef ve Aeros, Sektörün Önünü Açacak İş Birliklerinin İlk Örneğini Ortaya Koydu
4 Kasım 2020Aeros’tan yeni havacılık eğitimleri
30 Nisan 2021Ümit BAYRAKTAR / ubayraktar@savunmahaber.com
K. Burak CODUR / b.codur@savunmahaber.com
Standartları ve sertifikasyon gereksinimleri nedeniyle havacılık, bilgi ve tecrübenin büyük bir fark yarattığı bir alan. Küçüğünden büyüğüne, havacılık alanında çalışmak isteyen tüm firmaların eksikliğini çektiği bu bilgi ve tecrübeyi Türk savunma ve havacılık sektörünün kullanımına sunmak üzere yola çıkan Aeros, aynı zamanda önemli bir açığı kapatıyor. Aeros’un sahip olduğu tecrübe ve birikim ile firmanın bunları sektörün kullanımına nasıl sunduğunu, Aeros Kurucu Ortağı Serdar Çora ve Aeros Genel Müdürü Verda Çora’dan dinledik.
Haberin Sayfası için tıklayınız
MSI Dergisi: Aeros’a bir girişimcilik hikâyesi olarak baktığımızda, farklı bir nokta görüyoruz. Aeros, kurucularının, önceden çalıştığı kurumsal şirketlerde yaptıklarını tekrarlayan bir şirket olmak yerine, kendine yeni bir misyon belirlemiş ve yol açmış bir şirket. Bu misyonu sizden dinleyebilir miyiz?
Serdar ÇORA: Havacılıkta, “kol uçuşu” diye bir tabir vardır. Kol uçuşunu, aynı görev için aynı anda uçmaları gereken askeri uçakların ya da helikopterlerin, bir kol lideri komutasında ve belli disiplinlere uyarak uçmaları şeklinde tarif edebiliriz. Askeri pilotlar kol uçuşunu, ortak savunma ve ateş gücünün konsantrasyonu amacıyla kullanır.
Biz de bilgi ve deneyimimiz ile ülkemizdeki büyük küçük tüm firmalarımıza, havacılık alanında, özellikle de tasarım ve test konularında ihtiyaç duydukları noktalarda hizmet vermeyi, kol uçuşu yapmaya benzetiyoruz. Böylelikle kuvvetli bir ekosistem yaratılmasına katkı sağlamayı da amaçlıyoruz. Aeros’un kuruluş misyonlarından birini, havacılık alanında, ihtiyaç duyan firmalarla ‘kol uçuşu’ yapmak ve onları hedeflerine daha kolay ulaştırmak şeklinde özetleyebiliriz.
Ülkemizde askeri havacılık alanında elde edilen ilerlemelerin, sivil havacılık alanında da yakalanmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle Aeros’un bir diğer misyonunu da elde ettiğimiz tecrübeyle sivil havacılık alanında da mühendislik hizmetleri vermek ve ürün geliştirmek olarak belirledik.
MSI Dergisi: Bu misyonu gerçekleştirmek için çok ciddi bir birikim ve tecrübe gerekiyor. Aeros’un arkasında nasıl bir tecrübe ve birikim bulunuyor?
Verda ÇORA: Aeros olarak, herhangi bir cihazı ya da sistemi, havacılık gereksinimlerine göre geliştirmek/geliştirtmek ve herhangi bir hava aracına entegre etmek için gerekli kabiliyetlere, tecrübeye ve birikime sahibiz.
Bu kabiliyetler, tecrübe ve birikim ise Aeros’un 7 kişilik çekirdek ekibinde toplanmış durumda. Bu çekirdek ekibin çoğunluğu, Türkiye’de, havacılık alanındaki tasarım kabiliyetlerinin beşiği olan TUSAŞ’ta yetişti. Biliyorsunuz TAI’nin hisselerinin tamamen millileştirildiği 2005 yılı, Türk havacılık sektörü için çok önemli bir kilometre taşıydı. O tarihteki TUSAŞ üst yönetimi, biz genç mühendislere;
2010 yılında özgün hava araçlarının ilk prototiplerini çıkarma,
2015 yılında bunları kullanıcılarına teslim etmeye başlama,
2020 yılında da ihraç etmeye başlama,
hedefini koymuştu. Bu hedef, devletimiz tarafından da güçlü bir şekilde destekleniyordu. Aeros çekirdek ekibi, bu ortamda, yaklaşık 15 senelik bir süreçte, ikişer-üçer büyük proje tecrübesi yaşadı. Çünkü Türkiye’nin önünde, kapatması gereken bir mesafe vardı ve hızlı ilerlemesi gerekiyordu. Günümüzde, yurt dışındaki mühendislerin, böyle bir zaman diliminde, ancak bir proje tecrübesi yaşayabiliyor oldukları bilgisi, aradaki farkı daha iyi anlatacaktır.
Yaşadığımız proje tecrübeleri kapsamında; projenin başlangıç görüşmelerinden ve hazırlıklarından, proje kapsamında tasarlanan platformun envantere girmesine ve sahadaki operasyonu sırasındaki idamesine kadar tüm süreçleri tecrübe ettik. Başta alınan kararların, ilerleyen safhalarda nasıl sonuçlara yol açtığını; bazen hatalar yaparak öğrendik. Hem Türk son kullanıcıları için hem de uluslararası havacılık firmaları için projeler yürüttük. Yaşadığımız tecrübeleri de gelecek çalışmalar için dokümante ederek ilerledik.
Tecrübemizin önemli bir diğer parçası da aslında oyundaki tüm paydaşların tutumunu biliyor olmamız. Ana yüklenici tarafını da KOBİ tarafını da havacılık otoriteleri dahil uluslararası paydaş tarafını da çok iyi biliyoruz. Masanın farklı taraflarında bulunmuş ve kritik tecrübeler kazanmış bir ekibiz.
TUSAŞ bize çok şey kazandırdı ve sektörümüze liderlik etmeye de devam ediyor. Diğer yandan sektörün, Aeros gibi bir firmaya da ihtiyacı vardı. Biz de tecrübelerimiz ışığında, Serdar Bey’in bahsettiği misyonları üstlenerek 2019 yılında yola çıktık.
Aeros Kurucu Ortağı Serdar Çora: Bugün, büyüklüğünden bağımsız olarak söylüyorum; herhangi bir firma, havacılık ile ilgili mühendislik faaliyetleri yapmak istediğinde, onunla birlikte “kol uçuşu yapacak” bir iş ortağına ihtiyaç duyabiliyor. Aeros da işte bu boşluğu dolduruyor. Şu anda sektörde, Aeros gibi havacılığın bütününü kapsayan ve Aeros kadar tecrübeye sahip başka bir firma yok.
Havacılığı Kapsayan Ekip ve Organizasyon
MSI Dergisi: Aeros’un çekirdek ekibini tanıyabilir miyiz?
Verda ÇORA: Ben, Aeros’un Genel Müdürü olarak görev yapıyorum. Serdar Bey, hem Kurucu Ortağımız hem de Uçuş Test Uzman Mühendisimiz. %100 yerli bir firmayız ve diğer kurucu ortağımız Özgür Nazik Bey. Kendisi ticari deneyimleri ve vizyonu ile Aeros’un büyümesi ve kurumsallaşması konusunda destek sağlıyor. İrfan Altaş, Aviyonik ve Elektrik Sistem Tasarım Direktörümüz. Umut Çimen, Yapısal Tasarım, Analiz ve Test Grubu Direktörümüz. Fikri Akçalı, Tasarım Kalite Direktörümüz. İHA alanındaki projelerimize de destek veriyor aynı zamanda. Alp Tikenoğulları, Aerodinamik ve Isıl Analiz konularında Uzman Mühendisimiz.
Bu ekip, 20’nin üzerinde ulusal ve uluslararası savunma ve havacılık projesine katılım deneyimine sahip. Ayrıca, yaklaşık 15 senedir de birlikte çalışıyor. Ekipteki herkes, aynı zamanda iş dışında da arkadaş. Havacılığın ortak kültürünün yanı sıra bu dostluk da bir ekip olarak çok verimli bir şekilde çalışmamızı sağlıyor.
MSI Dergisi: Ekibinizi anlatırken kullandığınız unvanların arkasında nasıl bir organizasyon şeması var?
Verda ÇORA: Aeros, safkan bir havacılık firması ve organizasyonu da havacılık standartlarının belirlediği rolleri içeriyor. Görev unvanlarımız da buradan geliyor.
Aeros olarak, küçük bir yapı ile çok disiplinli projeleri yürütüyoruz. Büyük şirketlerde olduğu gibi matris yapıda bir organizasyonumuz yok. Bir proje geldiğinde, tüm ekip o proje kapsamında farklı roller alabiliyor. Bu rolleri, projenin ihtiyaçlarını kişilerin geçmiş tecrübeleriyle eşleştirerek belirliyoruz.
Aeros’ta kişilerin yönetici unvanlarının olması, ellerinin işe değmesine engel olmuyor. Tüm start-up’larda olduğu gibi, bilfiil en alt seviyedeki mühendislik faaliyetlerinden en üstteki yönetsel faaliyetlere, tüm işleri yerine getiriyoruz.
Serdar ÇORA: Gerekli olduğu takdirde, çekirdek kadromuzu, hızlı bir şekilde ihtiyaç duyulan diğer uzmanlık konularında destekleyebiliyoruz. Örneğin, farklı alanlarda uzmanlığa sahip arkadaşlarımızla ekibimizi, çok kısa bir zamanda birkaç kat büyütebilme kabiliyetine sahibiz. Geçmişte birlikte iş yaptığımız deneyimli ekipleri ve firmaları da gerektiğinde devreye sokabiliyoruz. Ülkemizde bulunmayan uzmanlıklar için ise yurt dışından uzmanlar getirebiliyoruz. Bu çerçevede iş birliği yaptığımız bir firmanın, yurt dışında 16.000 uzman mühendisi bulunduğunu söylersem ne kadar kuvvetli olduğumuzu daha iyi anlatabilirim.
Şu noktayı da vurgulamam gerekir: Havacılık projelerinin hangi safhasında ne istenir, ne beklenir; ekip olarak bu konulara çok hâkimiz. Belki birbirimizin yaptığı işin çok derin uzmanlık gerektiren ayrıntılarını bilemeyebiliriz ama herkesin, hangi noktada neye ihtiyaç duyduğunu iyi biliriz. Bu bilgi sayesinde de görev aldığımız bir projede, ilgili safha gelmeden önce, ekibimizi hangi konularda takviye etmemiz gerektiğini çok iyi biliyoruz.
MSI Dergisi: Aeros, sektörde nasıl bir boşluğu dolduruyor?
Serdar ÇORA: Türkiye’de havacılık ile ilgili ciddi bir bilgi birikimi var; ancak bu birikim, büyük oranda kurum ve kuruluşların bünyesinde bulunuyor. Bugün, büyüklüğünden bağımsız olarak söylüyorum; herhangi bir firma, havacılık ile ilgili mühendislik faaliyetleri yapmak istediğinde, onunla birlikte “kol uçuşu yapacak” bir iş ortağına ihtiyaç duyabiliyor. Aeros da işte bu boşluğu dolduruyor. Şu anda sektörde, Aeros gibi havacılığın bütününü kapsayan ve Aeros kadar tecrübeye sahip başka bir firma yok. Bu açıdan, sektöre önemli bir katma değer sağladığımızı ve sağlamaya da devam edeceğimizi görüyoruz.
Bir diğer önemli konu da havacılığın “sivil” tarafı. Türkiye, sivil havacılıkta, bakım ve onarım konusunda çok iyi bir noktada; ancak tasarım boyutunda potansiyelini kullanamıyor. Askeri havacılık tarafında, sivil havacılıktaki bazı tasarım işlerinden kat kat zor şeyler başarılıyor. Bu birikimi sivil tarafa taşıyabilirsek çok büyük bir iş potansiyeli çıkıyor önümüze. Aeros olarak, biz de bu potansiyeli değerlendirmek istiyoruz.
Geleceğe baktığımızda, mevcut uçaklara bir dizi sistemin ekleneceğini; elektrikli dikine kalkış ve iniş yapan hava araçları gibi yeni nesil araçların sayısının çoğalacağını görüyoruz ve bunlarla ilgili hazırlıklarımızı yapıyoruz.
Sektörün Tasarım Ofisi
MSI Dergisi: Aeros, kendini bir “tasarım ofisi ” olarak tanımlıyor. Bu terim, Türkiye’de çok sık kullanılmıyor. Okuyucularımız için bu terimi ve bu kapsamda ne gibi hizmetler sunduğunuzu biraz daha açar mısınız?
Serdar ÇORA: Türkiye’de yeni yeni kullanılmaya başlanan tasarım ofisi kavramı, Avrupa’da ve ABD’de çok kullanılan bir terim. ABD’nin Federal Havacılık Otoritesi’nin (FAA) ve Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı’nın (EASA) onayladığı tasarım ofisleri bulunuyor. Herhangi bir cihazı, ekipmanı, mühimmatı herhangi bir hava aracına takmak, hava araçları üzerinde değişiklikler yapmak ve hatta yeni yapılan hava araçlarının tasarım süreçlerinde ihtiyaç duyulan mühendislik hizmetlerini vermek, bir tasarım ofisinin ana iş tanımları arasında yer alıyor.
Havacılıkta tasarım sürecinin önemli bir kısmı olan ve özel mühendislikler olarak adlandırdığımız sistem ve uçuş emniyeti, güvenilirlik, idame edilebilirlik gibi alanlarda ve sertifikasyon konularında da hizmet verebiliyoruz.
Bu mühendislik alanlarının şöyle bir özelliği var: Özel mühendisliklere, sadece projelerin belirli safhalarında ihtiyaç duyuluyor. Eş zamanlı olarak ve fazlar halinde birbirini izleyen çok sayıda proje yürütmeyen firmaların, bu mühendislik alanları için çalışan istihdam etmesi verimli olmuyor. Dolayısı ile KOBİ’lerin yanı sıra büyük firmalar da böyle bir hizmeti dış kaynak kullanımı ile almaya ihtiyaç duyuyorlar. İşte bu noktada da biz devreye giriyoruz.
Aeros’un Bir Diğer Odağı da Test
MSI Dergisi: Havacılık projelerinin en kritik aşamalarından biri de testler. Bu alanda Aeros neler yapıyor?
Serdar ÇORA: Havacılıkta yürütülen test faaliyetlerinin, hava aracının ya da sistemlerin ömür devri boyunca karşılaşacağı tüm kritik koşulları içermesi gerektiğinden, bu faaliyetler havacılıkta ayrı bir önem arz ediyor ve uzmanlık gerektiriyor. Aeros ekibi olarak, dünya çapında geçerliliği bulunan; özellikle Umut Bey’in yapısal testler ve benim uçuş testleri alanlarını kapsayan çok ciddi bir tecrübemiz bulunuyor. Bu bilgi birikimimizi ve uzmanlığımızı da bu havacılık testleri konusunda ihtiyaç duyan firmalara sağlıyoruz.
Aeros Genel Müdürü Verda Çora: Aeros olarak, herhangi bir cihazı ya da sistemi, havacılık gereksinimlerine göre geliştirmek/geliştirtmek ve herhangi bir hava aracına entegre etmek için gerekli kabiliyetlere, tecrübeye ve birikime sahibiz.
MSI Dergisi: Havacılık alanında iş yapmak isteyen firmaların aklına, ilk olarak eğitim ya da danışmanlık almak geliyor. Aeros bu konuya nasıl yaklaşıyor?
Serdar ÇORA: Eğitim ve danışmanlık da tasarım ofisi yaklaşımımızın bir parçası olarak verebildiğimiz hizmetlerden. Firma, belirli bir sistem üzerinde çalışıyorsa bu sistem ve sistemin arayüzünün olduğu çevre sistemleri kapsayan eğitimler kurgulayabiliyoruz. Diğer bir deyişle eğitim faaliyetlerimizi, firmanın ihtiyaçlarına göre uyarlıyoruz. Herkese, standart bir içerikle gitmiyoruz; yeterli ve gerekli eğitimleri veriyoruz. Eğitim faaliyetlerini, aslında bir nevi tecrübe paylaşımı platformu olarak da kullanıyoruz. Zira havacılık alanındaki en kıymetli hususlardan biri de tecrübe aktarımı.
Eğitimin yanı sıra havacılık için gerekli süreç hazırlama çalışmalarına da destek veriyoruz. “En iyi uygulamalar” (best practices) yaklaşımı ile firmaların “yeter ve gerek” şartlarda iş yapışlarını güçlendirmek için birikimimizi paylaşıyoruz.
İlk Ürün, IDEF 2021’de Görücüye Çıkacak
MSI Dergisi: Aeros’un üzerinde çalıştığı ve ürünleşmeye yönelik projeler olduğunu da biliyoruz. Bu çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Serdar ÇORA: İlk projemize, sektörümüzün önde gelen teknolojik KOBİ’lerinden biri olan Unidef ile başladık. Unidef, ciddi ihracat hedefleri de olan bir firma ve hepimiz biliyoruz ki uluslararası arenaya çıktığınızda, talep edilen bazı havacılık standartları var. Unidef’in organizasyonunu ve süreçlerini, bu standartların gerektirdiği gibi güncellemeyi içeren bir eğitim ve danışmanlık sürecini geride bıraktık. Az önce belirttiğim gibi bu süreci, tamamen Unidef’in ihtiyaçları doğrultusunda, Unidef’e özel olarak tasarladık ve yürüttük.
Şimdi, uluslararası pazara da hitap edecek bir ürünü, Unidef ve ortağı Samsun Yurt Savunma (SYS) firmaları ile birlikte geliştiriyoruz. Aeros, tasarım ofisi olarak bu ürünü geliştirme sürecini destekliyor. Projeyi, IDEF 2021’de sektörün ilgisine sunmayı hedefliyoruz.
Aeros Ekibinin Tecrübe Sahibi Oluğu Alanlar
Helikopter Modernizasyonu Jet Eğitim Uçağı Modernizasyonu Muharip Jet Uçağı Modernizasyonu Kargo Uçağı Modernizasyonu Uçak Tasarımı Helikopter Tasarımı İHA Tasarımı Aviyonik Sistem Tasarımı Özel Mühendislikler (RMT) Konfigürasyon Kontrolü Aerodinamik Analiz ve Performans Analizi |
Sistem Mühendisliği Proje Yönetimi Uçuş Operasyon Uçuş Emniyeti Sistem Emniyeti Test Merkezi Tasarımı ve Kurulumu Yapısal Tasarım ve Analiz Yapısal Test Uçuş Test Askeri Sertifikasyon Sivil Sertifikasyon |
MSI Dergisi: Aeros’un, kısa ve orta vadede Türk savunma ve havacılık sanayisine nasıl katkıları olacağını değerlendiriyorsunuz? Rakamsal bazı öngörülerde de bulunabilir misiniz?
Serdar ÇORA: Ülkemizde çok sayıda nitelikli firmalarımız var. Havacılık dışı alanlarda küçük hacimli üretim ile başlayıp dünya standardında üretim yapabilenler var. Belli bir aşamaya geldiklerinde, daha iyisini yapabilmek için tasarım birimleri kuruyorlar. Onları, havacılık alanında desteklemeye hazırız.
Ana amacımız, havacılıkla ilgili bir konu gündeme geldiğinde, “Aeros ekibinin görüşünü alalım!” denmesini sağlamak. Bizimle çalışmaya başlayan firmaların, “Aeros ile çalışmanın inanılmaz faydasını gördük!” demeleri, bizim için gurur verici.
Rakamsal hedefler hakkında konuşmak, maalesef içinde bulunduğumuz dönemde pek kolay gözükmüyor. “Şu kadar yıl içinde şu kadar ciroya ulaşacağız” ya da “Şu tarihte uçak yapacağız” demek için çok net girdilerinizin olması gerekiyor. Büyük havacılık firmalarının bu girdileri ve bağımsızlıkları, bizim gibi küçük ölçekli firmalarda çok net olamıyor. Havacılık endüstrisi çok büyük bir ekosistem ve yapacağınız işlerde, mutlaka tüm paydaşların sizinle aynı hızda koşması gerekiyor. Bu nedenle biz, daha ziyade bize düşen rollerin gereklerini eksiksiz yerine getirmeye odaklandık. Başarıya giden yolda, çok çalışarak ve önümüzdeki engelleri temizleyerek gitmeyi düstur edindik. Bu şekilde, er ya da geç çok daha büyük başarıların geleceğini biliyoruz.
Bununla beraber, şunu çok net ifade edebiliriz: Türkiye, iddialı projeler yürütüyor ve bu projelerde, mümkün olan her şeyin yerli olarak geliştirilmesi hedefi bulunuyor. Bu motivasyonla havacılık sektörüne giren firmaların da sayısı artıyor. Biz de onlarla kol uçuşu yapmaya hazırız.
MSI Dergisi: Havacılık alanında çalışan ya da bu alanda projelere başlamayı hedefleyen sektör firmalarına nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Serdar ÇORA: Sorunuzun en kısa cevabı, havacılık gibi hataya yer olmayan bir sektörde işe başlarken tam olarak neye gerek olacağını bilmelerini ve bu gerekleri yerine getirmek için en verimli modeli bulmalarını önermek olur. Bu noktada da Aeros’un tecrübelerini paylaşmak ve havacılığın gereklerine göre doğru yönlendirmeleri yapmak için hazır olduğu ifade etmek istiyorum. Zira bilgi ve tecrübe paylaşıldıkça büyüyor.
Hedefte İhracat Var
MSI Dergisi: Aeros’un geleceğe dair kurumsal hedefleri neler?
Serdar ÇORA: Hem sivil havacılık hem de savunma sanayisinde yurt dışından alınan tasarım ve test hizmetlerinin tamamının ülkemizde yapılmasını sağlamak, en büyük hedefimiz. Bir sonraki aşamada ise “Akıl teri ile ihracat yapmak.” Boeing, Airbus, SpaceX gibi şirketlere Türkiye’den mühendislik hizmeti sağlamaya; Türkiye’de üretilen ürünlerin dünya devi firmalar için entegrasyonunu yapmaya hazırız. Bu kapsamda, gelecek yıl ilk ihracatımızı yapmak için de çalışmalarımız ve görüşmelerimiz sürüyor.
Hizmetlerimizi daha iyi verebilmek için kendi hangarımıza ve kendi uçaklarımıza sahip olma hedefimiz de var.
İlerleyen zamanlarda, özellikle yurt dışına gitmeyi düşünen başarılı öğrenciler için bir farkındalık yaratma misyonunu da üstleneceğiz. Bizimle birlikte ülkemizdeki kabiliyetleri ve projeleri görme şansı bulacak bu gençlerimizin, potansiyellerini ülke içinde tutmak için de çabalarımız olacak. Kontrollü ve sürdürülebilir bir büyüme planı ile bunu başaracağız.
Doğru Kararlarla, Sıkı Ekiplerle, Önemli Başarılara
MSI Dergisi: Eklemek istediğiniz başka bir konu ya da konular var mı?
Serdar ÇORA: Bize en sık gelen sorulardan biri, “Ürünleriniz nedir?” sorusu. “Bizim ürünlerimiz, mühendislik desteği sağladığımız firmaların tüm ürünleri” diyoruz. Yakın zamanda, böyle birçok ürünün adını saymak için çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Tüm sektör için geçerli olduğuna inandığımız bir mottomuz var; “Doğru kararlarla, sıkı ekiplerle, önemli başarılara”. Geçmiş zamanlarda elde ettiğimiz tüm önemli başarıların, doğru verilen kararlar ve uyumlu ekipler ile sağlandığını tecrübe ettik ve bu mottomuzla yeni başarılar elde etmek için elimizden gelen gayreti göstermeyi sürdüreceğiz.
Aeros ekibine, zaman ayırıp sorularımızı cevaplandırdıkları ve verdikleri bilgiler için, okuyucularımız adına teşekkür ediyoruz.